Gıda
Gıda Alm. Nahrung (-smittel n) (f), Fr. Aliment (m), nourriture (f), İng. Food; nourishment, diet; nutriment. Canlıların hayatlarını idame ettirebilmeleri için gerekli maddeler. Yaratıldıktan beri insanlar, hayvanları avlayarak, balık tutarak, ekim yaparak, tohum, meyve, sebzelertoplayarak gıda ihtiyaçlarını temin etmişlerdir.
Yüzyıllar boyunca birçok tarım aletleri ve teknikleri keşfedilmiş ve geliştirilmiştir. Sulama ve selektif üretim (belli bitki üzerinde çalışılması), insanlara gıdalarının kalite ve miktarını arttırmasına yarayan yeniliklerden sadece ikisidir.
Dünya Gıda İhtiyacının Temini
Bir buçuk asır öncesine kadar fakirlik ve sefalet, insanlar arasında oldukça yaygındı. Bazı kimselerin günleri tamamen açlıkla geçerken bir kısmı sadece belli zamanlarda karınlarını doyurmak fırsatı bulabilmekteydi. İngiliz adalarında milattan 1846 yılına kadar 201 kıtlık olduğu tesbit edilmiştir.
Son 40-50 yıl içinde açlık, Avrupa, Kuzey Amerika, Japonya ve Okyanusya Adalarında bir problem olmaktan çıkmıştır. Fakat halen insanlığın büyük bir kısmını tehdit eder durumdadır. Allahü tealanın çok çeşitli nimetlerini bahşettiği yurdumuz, dünyada açlık problemi olmayan nadir ülkelerden birisidir.
Gıda probleminin altında yatan faktörler: 1965’lerde dünyadaki altı milyar insanın iki milyarı gelişmiş ülkelerde yaşıyordu. Geriye kalan dört milyarı ise Asya, Güney Amerika ve Afrika’nın fakir ülkelerinde hayatlarını sürdürmeye çalışıyordu. Her insan asgari olarak fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için senede 258 kg pirinç veya buğdaya eşdeğer protein ve enerjiye muhtaçtır. 2000 yılında 7 milyarı bulacağı tahmin edilen dünya nüfusunun, yaklaşık % 80’i bu yıllarda az gelişmiş ülkelerde yaşayacaktır. Bu tarihte dünya asgari gıda ihtiyacı 935 milyon tondan, 1 milyar 936 milyon ton hububata yükselecektir.
Tahıllar, fakir ülkelerin çoğunda yetişen en mühim gıdalardır. Ancak çeşitli sebeplerle bu ülkeler dünya tahıl üretiminin % 40’ına sahipken, gelişmiş ülkelerde % 60’ı üretilmektedir. Fakir ülkelerde nüfus başına tahıl üretimi ortalama olarak 0,2 tondan daha azdır ki, bu miktar günde 1060 gıda kalorisine eşdeğerdir. Gelişmiş ülkelerde her şahsın ortalama payı bunun çok üzerinde olup, günde 5000 gıda kalorisine yaklaşmaktadır. Nüfus başına üretim düşük olduğundan, fakir ülkelerde hasad edilen tahılın hepsi yenerek tüketilir. Gelişmiş ülkelerde üretilen tahılın yarısı hayvanlar için ayrılır ve süt, et, yumurta olarak dolaylı şekilde tüketilmiş olur.
Fakir ülkelerde yıllık tahıl üretiminde artış ancak ekili alanların arttırılması yoluyla başarılabilmektedir. Halbuki gelişmiş ülkelerde yıllık tahıl üretimindeki artış teknik gelişmelere paralel olarak üretimin artması esasına dayanmaktadır.
Gelecekteki gıda ihtiyaçları: Fakir ülkelerde ortaya çıkabilecek olan gıda krizini etkili tedbirlerle önlemek, en azından hafifletmek mümkündür. İslamiyetin emirlerine layıkıyla uyan cemiyetlerde tarih boyunca açlıktan ölüm olmaması dikkati çeker. Çünkü bir Müslüman; “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” hadis-i şerifine uymayı kendisine bir görev bilmiştir.
Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin insanları genellikle normal ihtiyaçlarını karşılayabilecek enerji ve proteini temin edebilmektedirler. Ancak gıdanın dağıtımında bazı ciddi problemler ortaya çıkar. Daha geri ülkelerde ise ülkenin fakir sınıfı gerekli gıdayı alamamaktadır.
1980-1990 yılları arasında az gelişmiş ülkelerde nüfus artışı % 3, gıda üretim artış hızı ise % 4 dolaylarında olmuştur. Gıda üretimindeki artışın nüfus artış hızından fazla tutulmaya çalışılmasının başlıca dört ana sebebi vardır:
1. En fakir sınıftaki şahıslar asgari fizyolojik ihtiyaçlarını temin için gerekli protein ve kalorinin biraz fazlasını temin edebilmelidirler. Durumu daha iyi olan şahıslar daha fazla yiyecek değil, daha kaliteli yiyecek temin etmeye çalışmaktadırlar.
2. Eğer çocuklara daha iyi gıda temin edilebilirse, daha sıhhatli ve daha çabuk gelişirler. Bunun için de gıda üretiminin artışı gerekmektedir.
3. Şayet nüfus planlaması gerçekleştirilirse fakir ülkelerdeki çocukların sayısı azalacak ve kişi başına düşen asgari yiyecek miktarı artmış olacaktır.
4. Gıda üretimi ekonomik gelişme hızının üzerinde olmalıdır. Çünkü şahısların ekonomik durumları düzeldikçe daha kaliteli ve daha fazla yiyecek talep edeceklerdir.
Gıda Teminini Arttırma Metodları
1. Mahsül ve gıda kaybının azaltılması: Depolanan mahsüllerin dünyadaki toplam kayıp miktarı bir senede 36.3 milyon ton olarak tahmin edilmiştir. Bu kayıptan büyük oranda fareler sorumludur. Bunu azaltmak için bitki hastalıklarına, böceklere, yabani otlara ve sıçanlara karşı her türlü tedbir alınmalıdır.
2. Denizden elde edilen ürünlerin arttırılması: Deniz ürünlerinin temini kolaydır, ucuzdur ve bunların besleyici değerleri yüksektir.
3. Yiyeceklerin endüstriyel üretimi: Petrol ürünleri veya yenmeyen bitki materyalleri ile basit azotlu bileşiklerden, gerekli proteinin üretiminde bakteri ve mayaların kullanılması ihtimal dahilindedir.
4. Fakir ülkelere yardım: Bu konuda en büyük görev, besin ihtiyacını fazlasıyla karşılamış ve sanayisi ileri ülkelere düşmektedir.
5. Ekili alanların arttırılması: Ekili alanlar arttırılırken, sulama ve gübreleme suretiyle toprağın verimliliğini arttırmak da ön planda olmalıdır.Müsait iklimlerde modern tarımın icabları yerine getirilirse, senede iki üç defa ve bol miktarda mahsul almak mümkün olmaktadır.
6. Mahsul rekoltesinin arttırılması: Bitki genetiği sahasındaki çalışmalar bu konuda büyük rol oynamaktadır.
7. Alakalı faktörler: Ekonomik ihtiyaçlar: Yeni ürün değişiklikleri imkanları gerçekleştirilirse, sulama ve boşaltım çalışmaları, dölleyici bitkiler, tohumlama çalışmaları, böcek öldürücüler, çiftçiliği kolaylaştırıcı aletlerin üretimi, yollar ve sulama kanallarının yapımı için büyük miktarda para gerekmektedir. Ancak ekonomik gelişme için gerekli maddi yatırımlar, tarım alanındaki gelişme için ihtiyaçtan 5-10 kat daha yüksektir.
Sosyal neticeler: Daha büyük, daha zengin ve daha etkili (nüfuslu) çiftçiler yeni teknolojilerden faydalanmak açısından daha küçük ve fakir olanlara nazaran avantajlıdırlar. Küçük toprak sahibi ve fakir çiftçiler bu yüzden yeterli seviyede mahsul elde edemezler.
Böcek öldürücü ilaçların tehlikeleri: Bu ilaçlar insanlar ve hayvanlar üzerinde zehir etkisi yaparlar. Bunun için dikkatli olmalı ve ilacı kullanmadan önce yeterli bilgi sahibi olmalıdır.
8. Nüfus artışının azaltılması: Gıda kaynakları ve gıda ihtiyaçları arasındaki dengenin korunması açısından gıda sıkıntısı çeken memleketlerde nüfus artışının kontrolü çok önemlidir. Bazı devletler, nüfusunun artmasını istemediği bölge ve devletlerde bu konuyu ileri sürerek doğum kontrolünü teşvik etmektedir. Halk şuurlu hale gelince, bu işin çaresi kendiliğinden bulunmuş olacaktır.
Kaynakları ve Terkibi
Bitkilerin ve hayvanların temel kimyevi özellikleri benzer olduğundan, yaşayan organizmaların metabolizmaları genellikle aynı kimyevi elementlere bağlıdır. Bu elementler hidrojen, karbon, oksijen, azot, kalsiyum, fosfor, kükürt, sodyum, potasyum, demir, iyot ve daha az önemli diğer elementlerdir. Nebati (bitkisel) ve hayvani dokular arasında mühim moleküler şekil farklılıkları vardır. Aynı farklılıklar, hayvan ve bitki çeşitleri arasında da olabilir.
Terkib (Muhteva): On dokuzuncu yüzyıldan beri gıdaların üç tip moleküler grup ihtiva ettiği bilinmektedir: Karbonhidratlar, yağlar ve proteinler.
İnsan ve hayvan dokularının yapısına giren ve diyette mutlaka bulunması gereken bazı maddeler şunlardır: Bazı aminoasitler (arginin, histidin, lösin, lizin, fenilalanin gibi), araşidonik asit ve linoleik asit gibi yağ asitleri, şekerler, vitaminler, mineraller (kalsiyum, klor, kobalt, bakır, demir, flor, iyot vb.) ve su.
Nebati dokular genellikle karbonhidratlardan, hayvani dokular ise proteinler ve kısmen de yağlardan zengindirler. Bir elma % 15 karbonhidrat, % 0,8 protein, % 0,4 yağ, % 0,4 mineral ve % 83,4 su ihtiva eder. Buna karşılık bir parça yağsız ette karbonhidrat hiç yoktur. Fakat % 19 protein, % 14 yağ, % 1 mineral ve % 66 su bulunur.
Nebati kaynaklı gıdalar: Gıda olarak faydalanılan en önemli nebati yapılar kuru meyve ve tohumlardır. Bunlar kuru olduklarından az yer kaplarlar. Taşıma ve depolanma kolaylığı gösterirler. Taze sebze ve meyveler de gıda olarak yabana atılamayacak değer taşırlar. En azından bir tip tahıl bir bölgenin iklimine uyum sağlar ve o bölgenin tarımı ile alakalı faaliyetinde destek olur.
Baklagiller: Tahıllardan sonra gelen önemli bir gıda kaynağıdır. Soya fasulyesi, diğer fasulye çeşitleri, bezelye, bamya, bu gruptadır. Bunlar içinde ekonomik önemi en fazla olanı soya fasulyesidir. Proteinden çok zengin olan bu bitkinin yağından da istifade edilebilmektedir.
Diğer sebzeler: Domates, patates, patlıcan, salatalık, biber, lahana, soğan, ıspanak, havuç gibi yüzlerce sebze çeşidi vardır. Bunlar karbonhidrat ve özellikle vitaminler bakımından zengindir. Taze kurutulmuş ve konserve şekilleri besin olarak kullanılır.
Şeker bitkileri: Şeker küçük moleküllü bir karbonhidrattır ve birçok bitkide bulunur. Fakat şeker elde etmek için özellikle şekerpancarı ve şekerkamışından istifade edilir. Şekerkamışı tropikal ve yarı tropikal iklimlerde yetişir ve % 7-20 oranında şeker ihtiva eder. Şekerpancarı ise ılıman iklimlerde yetişir ve ortalama % 17 şeker ihtiva eder.
Meyveler ve kabuklu yemişler: Meyvelerin bir kısmı ağaçlarda yetişmektedir (elma, armut, kiraz, vişne, şeftali, erik ve birçok benzerleri). Meyvelerin bir kısmı da doğrudan toprak üzerinde yetişir (kavun, karpuz ve çilek gibi).
Meyveler karbonhidrat, vitamin ve mineral yönünden; kabuklu yemişler ise (fıstık, fındık, ceviz, badem) yağ ve protein bakımından zengindirler.